V. Sınıflar için Kehanet dersi

Değişken iklim kendini bir kez daha göstermişti. Sabah sıcak olan hava soğuma başlaşmıştı. Profesör Clount odasından çıkmış kehanet dersi için kuleye gelmişti.

Aklında ise Dumbledore'dan aldığı yeni talimatlar vardı. Bunları bir an önce Yoldaşlığa ulaştırması gerekiyordu. Bunun için en uygun zaman, karanlık geceydi.

"Ne ironi ama, aydınlık için karanlığı beklemek " diye düşündü. Kulenin merdivenleri çıkarken tanıdık bir koku onu düşünce selinden çıkarmıştı.

Yanan tütsülerin kokusu merdivenlerden duyuluyordu. Kehanet kulusinin mistik havası her zamanki gibi mükemmeldi.

Öğrenciler ikili guruplar halinde minderlerine oturmuşlardı. Profesör Clount ders verdiği ortamın rahat ve sıcak olmasını önemsiyordu.

Öğrenciler kendi rarlarında fısıldaşıyor, kimi ise asalarıyla küçük sihirler yapıyorlardı. Profesör Clount içeri girdiğinde hepsi kendini toparladı.

Onun gizemli bir tavrı olduğu için bir çok öğrenci ondan çekiniyordu.

" Merhaba çocuklar, bugün iç dünyanıza inmeye hazırmısınız" sesi otoriter ama aynı zamanda yumuşak çıkmıştı. Tüm düşüncelerinden arınıp kendini derse vermeye hazırdı.

Rich'in gireceği ders Kehanet dersiydi. Bu dersten çok hoşlanıyordu. Oda ilerde Profesör Clount gibi bir Kehanet Profesörü olacaktı. İkili minderlerin birine geçip oturdu. Sınıfta çok hoş ve huzur verıcı tutsu kokuları vardı

Profesör Clount sınıfa gırdı. Rich karşısında Clount'u gorunce sevınmıştı. Clount sınıfa gırdığınde herkes toparlanmaya basladı. Fısıldaşmalar bitmişti. Profesör yumuşak bir sesle;

_"Merhaba çocuklar, bugün iç dünyanıza inmeye hazırmısınız" dediğinde herkes ona hafifçe gülümseyip.

_"Evet Profesör Clount" dedi.

Öğrencilerin bir çoğu profesöre gülümseyerek bakmıştı.
"Evet Profesör Clount" Öğrencilerin sesi duymak Clount'u rahatlatmıştı.

"Öncelikle asalarınızı kaldırın. Burada iç gözümüzü açacağız. Bugün asaya ihtiyacınız yok." Sesi güçlü çıkmıştı
Öğrenciler birbirine şaşkın bir şekilde bakıyordu. bir yandan da asalarını kaldırdılar. Clount bütün sınıfa hakim görünüyordu.

" Şimdi bugünkü dersimizin sonunda başarılı olan bir öğrenci benim derslerdeki asistanım olacak. Kitaplarınızın 122 sayfasını açın. Konumuz Sihirli küreyi okuya bilmek. Ama bunu için kendinizi rahatlatmalısınız. kitabınızdaki yazıyı okuyun ve hazır olun."

Öğrenciler kitaplarını okumaya başladı bir çoğu heyecanlanmıştı. Clount bakışlarını Erin'e sabitledi ve yanına doğru giti.

_"Çoçuklar size yeni asistanımı sunuyorum. İlk defa bir öğrenci ilk seferinde küresini okumayabildim. Tabrik ederim. Hufflepuff' Puan."

Erin çok şaşkın gorunuyordu ne yanı hem Hufflepuff'a Puan kazandıran o olmuştu hemde Clount'un asistanı olmuştu. İkiside çok güzeldi ama zaten hiç arkadaşı yokken herkes arasında iyice farklı olmuştu. Bu duşunce Erin'i üzmüştü. Erin bunları duşunurken Clount kulağına birşeyler fısıldadı.

_"Göürüşünü dersten sonra dinlemek istiyorum. Eğer kendini kötü hissediyorsan, dersi bırakabilirsin sana izin verebilirim." ikiside birbirine gülümsediler.

Erin derste kalmak istıyordu belkide Profesörünün de dediği gibi gerçek bir görüş yakalamıştı. Çok mutluydu gelecekteki Kehanet Profesörü olmak onun için gurur verici olabılırdı. Bu düşünceler onu heyecanlandırmıştı.

_"Hayır derste kalmak istiyorum Profesör Clount" Erin yerine geçtiğinde Profesör ona göz kırptı.

_"Evet çocuklar şimdi kım denemek istıyor?" tüm dıkkatler Erin'in ustunden Profesö Clount'a çevrilmişti. Ama Erin hala gördüklerini düşünüyordu.Kafası çok karışmıştı. Hemde çook.!

Birkaç kişi daha denemeye çalıştı fakat kımse kürede hiç birşey görmüyordu. Sırayla herkes denedikten sonra ders bitiş zili çaldı. Herkes birer birer dağılmaya başladı.

_"Erin canım nasılsın? Şimdi daha iyiysin ya?" bunu sora Profesör Clount'tu. Erin'in yanına gelmış kolunu sıvazlıyordu.

_"Ahh evet Profesör ben iyiyim. Ama şimdi izin verirseniz gitmek istıyorum. Eğer sizcede uygunsa daha sonra görüşü anlatabılı mıyım?" Erin bunları soyledikten sonra zorlukla yutkundu.

_"Tabii kide. Ne zaman istersen gel odamda olacağım."

_"Teşekkürler." Erin kapıdan çıktı. Nereye gideceğini bilmiyordu ama ilerliyordu. Biraz hava almak istıyordu...

Derste erin dışında gerçek bir görüş yakalayan olmamıştı. Clount öğrencelerin zamanla ilerleyeceğini biliyordu. Ders bittiğinde Erin'nin yanına gitti.

"Erin canım nasılsın? Şimdi daha iyiysin ya?" Bir yandan da öğrencisinin kolunu okşuyordu.

"Ahh evet Profesör ben iyiyim. Ama şimdi izin verirseniz gitmek istıyorum. Eğer sizcede uygunsa daha sonra görüşü anlatabılı mıyım?" Clount öğrencisini zorlamak istemiyordu.

_"Tabii kide. Ne zaman istersen gel odamda olacağım." Sesi yumuşak ve içten geliyordu. Erin ona bakarak gülümsedi.

_"Teşekkürler." Erin kapıdan hızlıca çıkmıştı. Bütün öğrenciler sınıfı boşaltmıştı.

Clount düşünceliydi. İçinden bir ürperti yükseldi. Garip bir sıkıntı içine girmişti. Vücudundan yükselen ısıyı hissediyordu. Bir problem olacağını Hissediyordu. Notların toparlayarak, kendi odasına doğru ilerlemeye başladı.